/* BURADAN */ /* BURAYA */

Sayfalar

30 Ekim 2015

Türkçenin Diriliş Hareketi


"İstanbul Üniversitesi'nde öğrenci olduğum sıralar, okul
duvarında bir ilan gördüm: "Avrupa'ya talebe yollanacaktır. "
Allah Allah, dedim! Ülke yıkık dökük, her yer virane, Lozan yeni imzalanmış, bu durumda Avrupa'ya talebe... Lüks gibi gelen bir şey...

Ama bir şansımı denemek istedim. 150 kişi içinden 11 kişi seçilmişiz. Benim ismimin yanına Atatürk, "Berlin Üniversitesi'ne gitsin." diye yazmış.

...Vakit geldi, Sirkeci Garı 'ndayım; ama kafam çok karışık.
Gitsem mi, kalsam mı? Beni orada unuturlar mı? Para yollarlar mı?
Tam gitmemeye karar verdiğim, geri döndüğüm sırada bir posta müvezzi ismimi çağırdı.

"Mahmut Sadi! Mahmut Sadi! Bir telgrafın var."

"Benim" dedim.

Telgrafi açtım, aynen şunlar yazıyordu:

"Sizleri bir kıvılcım olarak yolluyorum, alevler olarak geri dönmelisiniz."
                                                                              İmza
                                                                        Mustafa Kemal

Okuyunca düşündüklerimden olağanüstü utandım. "Şimdi gel de
gitme, git de çalışma, dön de bu ülke için canını verme." dedim.
"Düşünün 1923'te o kadar işinin arasında 11 öğrencinin nerde, ne zaman, ne hissettiğini sezebilen, ona göre telgraf çeken bir liderin önderliğinde bu ülke için can verilmez mi?"

Çok başarılı oldum. Ülkeme alev olarak döndüm. Önce İstanbul Üniversitesi Genel ve Beşeri Fizyoloji Enstitüsü'nü kurdum.
Kürsü başkanı oldum. Daha sonra ülkemin başbakanlığını yaptım.

Ben kim miyim?

"Ben sadece iki satırlık bir telgrafın yarattığı bilim adamıyım."

Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak 
Türkçenin Diriliş Hareketi



Ad Soyad: Sadi Irmak
Doğum Tarihi: 15 Mayıs 1904
Nereli: Seydişehir, Konya

Meslekler: Başbakan, Doktor, Siyaset adamı
Ölüm Tarihi: 11 Kasım 1990

Türkiye Cumhuriyeti 17. Başbakanı

Mahmut Sadi Irmak, 15 Mayıs 1904 tarihinde Konya, Seydişehir’de doğmuştur. İlköğreniminde, Rüşdiyeyi ve sonra da Konya Sultanisi’ni birincilikle bitirip biyoloji öğretmeni oldu. Mezun olduğu yıl aynı zamanda yıl İstanbul Hukuk Fakültesi’ne başladı.


1923 yılında İstanbul Üniversitesinde öğrenci olduğu yıllarda Üniversite’nin Devlet Bursu ile Avrupa’ya öğrenci gönderileceğine dair üniversite duvarlarında gördüğü ilana başvuran 150 kişi arasından seçilen 11 kişiden birisi olarak Berlin Üniversitesinde tıp ve biyoloji öğrenimi görüp 1929 yılında pekiyi derece ile tıp doktoru oldu. Hagen ve Düsseldorf hastanelerinde asistan olarak çalıştı.


Yurda dönünce Ankara Hükûmet Tabipliği ve Gazi Terbiye Enstitüsü biyoloji öğretmenliği görevlerinde bulundu. 1933 yılında İstanbul Tıp Fakültesi doçılında fizyoloji profesörü oldu.


1943 yılında Konya CHP Milletvekili seçilip, aynı yıl Halkevleri Yüksek Danışma Kurulu Başkanlığı’na, sonra da Diyarbakır Bölge Müfettişliğine getirildi.


7 Haziran 1945’te Türkiye’nin ilk çalışma bakanı oldu. 1947’de Uluslararası Çalışma Konferansı ikinci başkanlığına seçildi. Eylül 1947’de bakanlıktan ayrıldı. CHP’nin 1950’de seçimleri kaybetmesi üzerine bir süre siyasetten uzaklaştı.


1950 yılında yeniden ilim ve meslek hayatına dönen Irmak, Münih, daha sonra İstanbul Tıp Fakültesi’nde akademik hayatını sürdürdü.


1974 yılında Kontenjan Senatörü seçildi. CHP‘nin Milli Selamet Partisi (MSP) ile kurduğu koalisyon hükümetinin istifasından sonra 17 Kasım 1974’te partiler üstü hükümeti kurmakla görevlendirildi. Oluşturduğu hükümet için TBMM‘de yapılan güven oylamasında, 450 milletvekilinden yalnızca 18’inin lehinde oy kullanması dolayısıyla güvenoyu alamamasına karşın 31 Mart 1975’e değin başbakanlık yaptı.


12 Eylül Darbesi’nden (1980) sonra 15 Ekim 1981’de kurulan Danışma Meclisi’ne Konya üyesi olarak atandı ve 27 Ekim’de bu meclisin başkanlığına seçildi. Irmak bu görevi TBMM Başkanlığına Necmettin Karaduman’ın 4 Aralık 1983’te seçilmesine değin sürdürdü.


Milli ve uluslararası önemli tıp derneklerine üye idi. Başta tıp olmak üzere çeşitli konularda özgün eserleri ve çevirileri vardır.

Irmak, Almanca, Fransızca ve Arapça biliyordu.
“Yakut Irmak Özden” (d.1940) ve oğlu Sabri Irmak (D.1936- Ö.1991) adında iki çocuğu vardı.
 Irmak, 11 Kasım 1990 tarihinde 86 yaşında İstanbul’da ölmüştür.

29 Ekim 2015

Fotoğrafçının Üzüntüsü ve Atatürk'ün Hoşgörüsü !


Ulu Önder Atatürk, Cumhuriyet Bayramı kutlama töreni sonrası TBMM'den çıkacaktır. Bu önemli anı görüntülemek ve tarihe mal etmek için fotoğrafçılar Meclis kapısının tam karşısında (Ankara Palas'ın önünde) yerlerini almışlardı. Yedi sekiz kadar fotoğrafçı, o günün koşullarında güzel bir fotoğraf çekebilmek için fotoğraf makinelerinin sehpalarını en uygun yere yerleştirmek için çalışmaktadırlar. Bunlar Atatürk'ü sürekli olarak izleyen ve biraz da birbirleri ile rekabette olan fotoğrafçılardır. Bu fotoğrafçılardan birisi de Atatürk'ün özel fotoğrafçılarından Ali Rıza Tuncay'dır.

Ali Rıza Tuncay zayıf, narin yapılı, beyefendi bir kişidir. O da kendisine güzel bir yer edinmek için uğraşmaktadır. Nedense, diğer fotoğrafçılar onu aralarında istemeyerek (belkide kaza ile) iterek yere düşürmüşlerdir. Büyük aksilik, Kazım Özalp ve diğer devlet ileri gelenleri TBMM kapısından çıkmışlar ve fotoğraflar çekilmiştir. Bu önemli tarihsel anın fotoğrafını çekemeyen Ali Rıza Tuncay, üzüntüsünden ve sinirinden bir kenara çekilmiş ve ağlamaya başlamıştır.

Atatürk bir kaç adım attıktan sonra Ali Rıza Tuncay'ı kenarda ağlarken görmüştür. Yanına çağırtarak ne olduğunu sormuştur.
Ali Rıza Tuncay üzüntü içinde olayı anlatmıştır. Atatürk yine büyüklüğünü göstermiş ve o hoşgörülü, sevimli hali ile yanındakilere:

"Arkadaşlar, tekrar içeri girip, tekrar aynı şekilde dışarı çıkacağız" demiş. Böyle de yapılmış. İşte; Fotoğrafçı Ali Rıza Tuncay 'ın Atatürk 'ün Hoş görüsüyle  çekilen yukarıdaki resmi  budur.

11 Ekim 2015

ABD'DEN ŞOK RAPOR

ABD eski Başkanı Reagan’ın danışmanı Fein:
     “Beyaz Saray araştırma yaptı, Ermenilerin 2 milyon Müslüman Osmanlı’yı katlettiği ortaya çıktı. Ermeniler, kendi arşivlerini açmıyor, çünkü bu gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor…” dedi.

     ABD Başkanı Ronald Reagan’ın hukuk danışmanlığını yapan Bruce Fein, sözde Ermeni soykırımı iddialarını değerlendirdi. Ermenilerin bu iddialarının son derece asılsız olduğunu belirten Fein, Reagan’ın başkan olduğu 1981'de bu konunun Beyaz Saray tarafından araştırıldığını ve iddiaların asılsız olduğunun belgelendiğini söyledi. İşte sözde Ermeni soykırımı konusunda Fein’in açıklamaları:

     “Osmanlı İmparatorluğu’nun azınlıklara karşı “müthiş” sayılabilecek bir özen gösterdiği gerçeğini unutmamak gerekir. Azınlıklar, kendi dini özgürlüklerini ve hayatlarını son derece rahat bir şekilde sürdürdü.

     Ermeni terör çeteleri I. Dünya Savaşı sırasında Fransa ve Rusya ile birlikte Osmanlıları öldürdü. Bu rakamın 2 milyon civarında olduğu bir gerçek. Ermeni kayıplarının ise 500 bin civarında olduğu araştırmalarla kanıtlandı. Burada asıl önemli konu, Ermenilerin ihanetidir. Osmanlı da kendisini savundu. Özellikle ABD’de yaşayan Ermeniler, soykırım yalanı ile büyük getiri sağlıyor. ABD yönetimi de büyük paralar döndüğü için Ermenileri karşısına almak istemiyor. Ermeniler ısrarla kendi arşivlerini açmıyor. Çünkü yıllardır soykırım yalanı ile dönen getirimi kaybetmek istemiyorlar. Arşivler açıldığı anda gerçek ortaya çıkacak.”

UYAN VATANDAŞIM ! BAK, HİÇ BİŞİ YAPAMIYORSAN BUNU DAĞIT VE ANLAT YAZILANLARI DA HARFİYEN UYGULA BAK VATANINA SÖZ EDEN KALIR MI?
AXA SIGORTA GRUBU ERMENILERE SOYKIRIM TAZMINATI ODEMEYI VADEDIYOR, AXA OYAK  SIGORTALILARIN BILGISINE..

    Geçtiğimiz günlerde dünyanın dört bir yanında 'sözde ermeni soykırımı' ile ilgili onlarca panel-konferans düzenlenmiş.
Bunların ana sponsorları kim biliyor musunuz? HSBC ve British Airways....

    Bizim ülkemizde bizden elde ettikleri para ile bize karsı sözde ermeni soykırımını destekleyen bu kuruluşlarla olan ilişkilerinizi gözden geçirmeye davet ediyorum.

    VARSA HSBC HESAPLARINIZI KAPATIN VE ADVANTAGE KARTLARINIZI IPTAL EDIN…
    YA DA EN AZINDAN BU MAILI FORWARDLAYARAK TEPKINIZI GOSTEREBILIRSINIZ.
    EGE UNIVERSITESI HASTANEDEKI BUTUN DOKTORLARIN HSBC KREDI KARTLARINI VE HESAPLARINI KAPATTIRDIKLARINI GORUNCE BANKANIN GENEL MUDURLUGU OLAYA EL KOYDU. AMA KIMSE VAZGECMEYINCE ADAMLAR TUTUSTU. BIR SURU FAKSLAR FALAN OZUR YAZILARI. AMA BU SADECE BU HASTANE ILE SINIRLI KALMAMALI. ULKEMIZDE BIR SURU YATIRIM YAPIYORLAR, BIZIMLE IYI GECINMEK İSTIYORLARSA BIR TERCIH YAPSINLAR. ERMENILER MI, TURKIYE MI? BENCE, HIC DUSUNMEYIN KARTLARINIZI IPTAL ETTIRIN. AMA EN ONEMLISI BU OLAY SEBEBIYLE OLDUGUNU BELIRTIN,LUTFEN..

    AYRICA FORTIS BANK'IN DA PKK'YA MAYIN SAGLAYAN KURULUSLA KARDES SIRKET OLDUGUNU DA UNUTMAYALIM. .