/* BURADAN */ /* BURAYA */

Sayfalar

15 Aralık 2010

 Peki 'Ey Türk Gençliği' Kim?..
15 Aralık 2010 Çarşamba
 

Belki de Atatürk "Ey Türk Gençliği..." derken Burhan Kuzu'yu kastetti...
Ya da Bülent Arınç, Beşir Atalay, vs...
Bunlara "Birinci vazifen..." demiş olabilir mi?..
Ki gençler gözükünce "Siz de nereden çıktınız?" diye kızdılar... •
O 1927'nin bir temmuz gecesi...
Atatürk çok heyecanlıydı o gece...
Herkesin masaya oturmasını istedi ve o günlerde yazıp bitirdiği 600 sayfalık Nutuk'un son sayfasını ilk kez orada bulunanlara okudu.
Şöyle başlıyordu o sayfa:
"Ey Türk Gençliği..."
Gençliğe Hitabesini, Nutuk'un sonuna koymuştu.
Profesör Dr. Afet İnan, o anı dolu gözlerle anlattı bizim kuşaklara:
"Gazi Gençliğe Hitabe'sini okuyup bitirdiğinde bir sessizlik çöktü... Herkesin boğazı düğümlenmişti... Kimse konuşamadı... Ve Mustafa Kemal iki damla gözyaşını bizden gizlemedi..." •
Atatürk'ü ağlatan o gece Dolmabahçe'de yaşandı...
Seslerini duyurmak isteyen gençliğin, coplarla dövülüp tekmelendiği, gözlerine biber gazlarının sıkıldığı, kızların saçlarından tutulup yerlerde sürüklendiği Dolmabahçe...
"Ey Türk Gençliğinin yazıldığı yer... •
Her şey bu kadar değişti mi?..
Sesini duyurmak isteyen gençliği "eşkıya", "terörist", "sabıkalı" olarak nitelendiren Dolmabahçe'nin yeni sakinlerine ve onların yalaka takımına sormamalı mı?..
Peki, Atatürk "Ey Türk Gençliği" diyerek kime seslendi:
"...Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler (.........) İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen..."
Kime bu sesleniş?..
Ve altını iki damla gözyaşı ile imzalayarak...
                                                                                             BEKİR COŞKUN / CUMHURİYET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder